Bu Yazımızda: Küçük İskender Sözleri,Küçük İskender Sözleri Facebook,Küçük İskender Sözleri Sevgiliye,Küçük İskender Sözleri Aşkıma,Küçük İskender Sözleri 2016,Küçük İskender Sözleri 2017,Küçük İskender Sözleri Yeni,Küçük İskender Sözleri İndir,Küçük İskender Sözleri Paylaş bulacaksınız.
— Dönerse senindir dönmezse zaten hiç senin olmamıştır diye bir şey yok dönecek. Bir katil olay mahalline mutlaka geri döner.
— Sanma ki adını ağzıma alıyorum diye seni seviyorum. Dudak tiryakiliği benimkisi seni içime çekmiyorum.
— Gittiğinde. Boş ver dünyanın sonu değil ya. Diyen dostlarıma. Benim dünyamın senden ibaret olduğunu nasıl anlatabilirdim ki.
— Sigarayı bıraksam diyorum, tamamen sana başlasam. Sen daha çabuk bitirirsin işimi, böyle çok yavaş ölüyorum.
— Bu aşkın gelirinin yarısını sağır sultana bağışladım, duymazlıktan gelip seni, gitsin kulağını açtırsın, diğer yarısını sana bıraktım, kendine protez aşıklar alırsın.
— Karpuz seçerken gösterdiğimiz özenin yarısını sevgili seçerken de gösterseydik, bu kadar kelek aşklar yaşamazdık.
— Bugün kitap izledim, film okudum, müzik yedim, yemek dinledim. Aklım sendeydi, hiçbir şeyi doğru yapamadım, şaşkınım.
— Aşk, ağır iştir; emekli olamazsın, sigortası yoktur, ikramiye alamazsın, yıllık tatil izni verilmez, greve kalkıştın mı yersin sopayı, her dakika lokavt tehlikesiyle burun burunasındır, kaza riski yüksektir, amatörce uğraşılır. Aşk, ağır iştir. Yol boyunca bunları şoföre dayatamazsın. O, uykuya yenilmek üzeredir, sen ise rüyaya.
— Annem, neyin var? Diyerek böldü sessizliğimi. Ben de gittiğini ve kaybettiğimi söyledim. O da saçlarımı okşayıp; üzülme evladım. Cana geleceğine mal’a gelsin. Dedi.
— Eğer benim olsaydı sana zaman hediye ederdim. Elimde değil. Ancak şimdi sana koca bir boşluk getiriyorum kucağımda. İçinde saf sözcükler ve dağılmış bir ben olan. Zamanlı zamansız. Tamamen senin. İstediğin gibi doldur. Sevdiğin kadar anla, anladığın kadar sahip ol.
— Hiçbir lokantada tek başınıza oturabileceğiniz şekilde dizayn edilmiş masa bulamazsınız, toplum sizi yalnızlıktan kurtarmak için gerekirse ruh sağlığınızla oynar. . .
— Artık aramızdaki uzaklıktan şık bir matem giysisi diktirebilirsin kendine. Bir tek hücreni bile istemiyorum. Televizyonumun çekmediği bir kanal gibisin çünkü. Sen git, bambaşka hayatların yatak odalarında sıradan insanların tenlerini süsle.
— Ayır bizi hâkim bey. Zaten görücü usulü evlendik. Ne ona sordular bunu alır mısın diye? Ne de bana sordular, Dünya’ya gelir misin diye.
— Aşkı hep ‘iki kişilik’ diye öğrettiler bize. Peki ya kişilik bozukluğu sonucu mu dahil edildi 3. Kişi, aşk bildiğimiz şeye?
— Bazı kadınların şövalye sandıkları adamların, aslında alüminyum folyo ile kaplanmış denyo olduklarını görmeleri baya zaman alıyor.
— Eros, yaşlandın mı? Ok’un gideceği yeri göremiyorsun. Ya bir imkânsıza, ya da bir hayırsıza denk getiriyorsun.
— Biz ayrı dünyaların insanlarıyız dedi. Aman Allah’ım. Üzüntüden kahrolacağım. Ben iki dünya olduğunu sanan bir malı mı sevmişim.
— Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi, aynı bedene sıkılan iki el kurşun gibi, katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla sevmiştim seni.
— Gelin arabasının önünü kesen çocuklara verilen zarf gibi, bomboş çıkıyorum sana her ne kadar plakasında mutluyuz yazsa da.
— Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin. Zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.
— Suçumu cezama ikiz sayarken hakim, bari beklenmeyen şahit ol sevdama. İdamıma elin boş gelme. Kendinle gel.
— En basit yalanları gözüme bakarak söyleyen ahmaklar tanıdım. Bense onların cahil cesaretlerine ve kuş beyinlerine hayrandım.
— Annem sürekli hiçbir şey yemiyorsun, kurudun kaldın deyip duruyor; ben ne kazıklar yiyorum kimse bilmiyor.
— Herkese seni sevmediğimi söylüyorum. Afrikalı bir annenin oğluna ben tokum sen ye demesi kadar basit bir yalan bu.
— Sıkı sıkı tembihlerler. Unut onu, aklına bile getirme, çıkar kafandan, hafızandan sil. Sanki seven beynimizmiş gibi.
— Yüreği olmayanın kalbimi kırmasına müsaade etmem. Beni bir saniyede unutanı, ben iki saniye ile şereflendirmem.
— Of dedi. Ne oldu? Dedim.. hiç, dedi. Her şeyi bırak gel benimle, dedim. Olur mu? dedi. Topu topu bir tabak fazla koyarız soframıza, dedim. Olmaz, dedi. Neden? Dedim. Aynı tabaktan yeriz, dedi. Bir daha sevdim.
— Telaffuzu zor bir kelime gibi unutacağım seni. Çünkü telafisi yok insanın. Ve insan bir insanla yenileyemez kendini.
— Beklemekte olduğun şey, ancak onu beklemeyi unuttuğunda gerçekleşir. Bu, evrenin ‘sen bakarken soyunamıyorum’ deme şeklidir.
— Öyle bir yerin düşünü gördüm ki; insanlar, sabah uyandıklarında hâlâ hayatta olduklarını fark edip, günaydın demeden önce birbirlerini öpüyorlardı.
— Beni unut diyorsun ya; bu bana imkânsız geliyor. Çünkü seni unutmam için, hatırlamam gerekiyor.
— Bırakın bu ayakları. Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz âşıktınız.
— Git gidebildiğin yere kadar bu liman da kaybettiğim ilk gemi sen değilsin. Ama şunu unutma. Rıhtımda kalanı değil, çekip gideni vurur fırtına.
— Sağlaması yapılmış bir çarpım gibiyiz sevişmelerden sonra; ikimizden biri sıfır olsa, diğeri ise istediği büyüklükte bir sayı; fark etmeyecek sonuç sıfır.
— Kusura bakma dünya, biz seninle anlaşamıyoruz. Ya ben sana fazla geliyorum, ya da sen benim hayallerime dar geliyorsun.
— Geri gelmemelisin. Ya olduğun yerde kalmalısın ya da gittiğin yerde. Sen bu hayatta gördüğüm en hoş’çakal’sın neticede.
— Siz bir kelebeğe tutunuyorsunuz telaşla, onu incitmeden, kelebek telaşla geldiği tırtıla tutunuyor insan bu, azat etmek de gerek korkmayın, unutuluyor.
— Bir plak olsam. Zeki Müren çalsam, bozulsam. Aynı yerde takılsam, hep tekrarlasam. Elbet bir gün buluşacağız.
— Seninle ben bir çaydanlık gibiyiz. Ben üst kısmıyım sen alt kısmı. Hani büyüksün ya. Aramızdaki fark ise şu; ben sensiz de demlenirim, ama sen bensiz ancak su kaynatırsın.
— Özne olmayı bırakıp zamir oldum, edat oldum, yüklem oldum. Ama senin gibi, aşk ile ihanet arasına bağlaç olmadım asla.
— Telefon rehberimdeki herkesi senin adınla kaydettim. Bütün gün beni arıyorsun, taklitler yapıp sesini değiştiriyorsun. Biliyorum, sen de özledin.
— Soğuk ve şekersiz çay gibisin, ne içimi ısıtıyorsun, ne ağzımda güzel tat bırakıyorsun, sadece uykumu kaçırıyorsun.
— Uyurken seni izlemek vardı şimdi. Kokunda sarhoş olmak. Seni uyandırmak için can atmak ama kıyamamak.