Dokunaklı Mesajlar sayfamızı sizler için hazırladık.Sayfamızda Dokunaklı Mesajlar Kısa, Dokunaklı Mesajlar Etkileyici, Dokunaklı Mesajlar Duygusal, Dokunaklı Mesajlar Uzun,En Dokunaklı Mesajlar bulacaksınız.

Dokunaklı Mesajlar,Duygusal Dokunaklı Mesajlar

Bugün senin için bir şey yapmıyorsam, dün elimden geleni yaptığım içindir.

Yemyeşil bir deniz senin gözlerin ne bir sandal, ne bir ada, ne bir sahil var boğuluyorum.

Sen yağmur gibi yağmadın ki ben toprak gibi kokayım.

Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin.

Sustuğun hiç bir cümleden, konuştuğun kadar pişman olmazsın.

Eğer benim içimdeki seni görebilseydin, kendini sevdiğinden daha fazla severdin beni.

Belki de sonu nasıl bitecek diye korkmaktan sevmeyi unuttuk.

Kaderde sevmek var ama kavuşmak yok ise şayet, olsun! Vuslata aşık gönül susmaya da razı.

O senin neyin olur dediler. Güldüm. Uzaktan dedim, uzaktan yandığım olur.

Gözlerinde menevişler, denizde martılar gibi bakışların köpük köpük, sonsuzluğu anlatır gibi.

Rüzgâr yine kokunu getirdi. Anlayacağın yine canım burnumda. İlhan Berk

Dokunaklı Sözler Kısa

Saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar kırgınım sana.

Eğer aşk yalansa acısı neden bu kadar gerçek.

Saçının bir teline dünyalar feda olsun kalbin hep benimle dolu olsun.

Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.

Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be oğlum.

Kırdıysa sessiz kal sessizliğinden kırıldığını anlamıyorsa onsuz kal.

Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin.

Allaha emanet ol dedi ve gitti. Güldüm. Zaten ondan başka kimim var ki? Dedim.

Rastlarsan gözleri yaşlı yavruna suçuna bağışla sarıl boynuna biz bize yaşarken geldik oyuna eller kadir kıymet bilmiyor annem senin kadar kimse sevmiyor annem.

O günlerden bir rüzgâr eser ümitlerin seni terk eder senden o bakışları gizler, kapkaranlık bir keder.

Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen vur kır kalbimi kalbimden akan kan yazacaktır ismini o zaman anlarsın sana olan sevgimi.

Bana ışığın kıymetini göstermen için dünyamı karartmana gerek yok.

Tutamadım verdiğim sözleri, silemedin yaşlı gözlerini, ölüm yakın görüyorum izlerini, hadi son bir kez tutayım ellerini, varlığımda kıymetimi bilmeyeni yokluğumla cezalandırırım.

Sen benim gökyüzüne gönderdiğim duanın; yeryüzündeki cevabısın.

Bilsem ki bir daha hiç dönmeyecek bilsem ki gözyaşım hiç dinmeyecek utanmam sıkılmam mutsuzluğuma şimdi sensiz cehennemde yaşlanacağım.

Uzaklaşmak iyidir. Birinden, bir şeyden. Uzaklaşmak bazen, yakınlaşmaktan da iyi gelir.

Gönül kapılarımı sonuna kadar açtım. Kaderime söz verdim seni alnıma yazdım. Aşkın bir alev olsa yakar mı bu canımı? Uzanamam ben sana bu acıtır canımı.

Keşke yanımda olsaydın demiyorum, biliyorum ki; isteseydin olurdun.

Nikâh masasına oturdun işte, dayanmak çok zormuş, böyle sevince, sana mutluluklar, sözüm kardeşçe, at artık imzanı, git bir an önce.

Aklımdasın diyen balıklar, ömrümsün diyen kelebekler gördüm.

Son arzum nedir diye, gelip te bir sorsalar, haykırış olur sesim, sen yine sen der. Canım seni ister, seni diler, özler beni bırakma ele ateşlerim söner.

Çalacak bir kapım yok, mutluluğa hasretim artık sokaklar benim, görüyorsun değil mi?

Dokunaklı Sözler

Cahildim dünyanın rengine kandım. Hayâle aldandım, boşuna yandım. Seni ilelebet benimsin sandım. Ölürüm sevdiğim zehirim sensin. Evvel ‘im sen oldun, ahir ‘im sensin.

Öyle dalmışım ki hayallere, yaşadığımı unutmuşum.

Çok saçmaladım, bağışla. İnsanın kalbi darmadağın olunca, kafası da karışıyor. Mümkünse, söylediklerimi unuturken beni aklından çıkarma.

Bulutlar ağlamasaydı, yeşillikler gülemezdi.

Kapalıydı kapılar, perdeler örtük silah sesleri uzakta boğuk boğuk bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük bu gün de ölmedim anne.

Geride bıraktıkların mı var? Boş ver. Sana iyi gelen insanların geride ne işi var?

Ah be çocuk ah! Seninki, masalda ki pamuk prensese âşık olmak değil. Uyutulduğun ninnideki bostana giren danaya yüreğini vermek.

Vazgeçtim gözlerinden, vazgeçtim sözlerinden, bir ah de yeter sessizce kimsesizce gönderdim dudaklarımı.

Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi ellerin bir martı, telaşlı ve ürkek ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken.

Sen yağmur gibi yağmadın ki ben toprak gibi kokayım.

Vur kadehi ustam bu gecede sarhoşuz. Kalan sağlar bizimdir acıdan mayhoşuz. İki satırlık adamları musallat ettik ömrümüze. Bundandır böyle dibe vuruşumuz.

İsyanım yanışıma ölüm bile susuyor ardına dönüp giden sen misin a kadın gururum yere düşer yeter ki bak yüzüme üstüme basıp geçme yar.

Sende başını alıp gitme ne olur. Ne olur tut ellerimi. Hayatta hiç bir şeyim az olmadı senin kadar, hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar.