Bulutlara benzer duygular: turuncu, erguvan, beyaz. Bir rüzgâr sürükler hepsini. Bulutlara güven olmaz. Çiçeklere benzer duygular: gönüllerde yıldız yıldız açılır, meyve olur, ağaç olur; nesiller dinlenir gölgesinde: muzaffer alınlarda taç olur. Çiçeklere benzer duygular, kuytu bir bahçede açan çiçeklere. Gözyaşlarında kanatlanır yaprakları, kalbinin kanıyla şafaklaşır. Ağlayınca açar o çiçekler, gülünce solar. Kuşlara benzer duygular. Nereden gelirler bilinmez. Kâh çığlık çığlıktırlar, kâh sesleri işitilmez. Bağrında güneşler tutuşmuyorsa selamlayıp geçerler seni. Kuşlar soğuk iklimi sevmez. Cemil Meriç
Duygusal Sözler sayfamızda sizler için En Güzel En Duygusal ve Anlamlı Duygusal Sözleri hazırladık.Duygusal Sözler Sayfamızdaki Anlamlı ve Duygusal Duygusal Sözleri dilediğiniz gibi sosyal medyada Facebook,Twitter,İnstagramda paylaşabilirsiniz.
Bu Yazımızda:Duygusal Sözler,Duygusal Sözler Aşk,Duygusal Sözler Anlamlı,Duygusal Sözler Facebook,Duygusal Sözler 2020,Duygusal Sözler 2019,Duygusal Sözler Ronamtik,Duygusal Sözler Kısa,Duygusal Sözler Twitter,Duygusal Sözler İnstagram,Duygusal Sözler 2016,Duygusal Sözler Etkileyici,Duygusal Sözler Yeni,Duygusal Sözler İndir,Duygusal Sözler Paylaş bulacaksınız.
İnsan yüreğinin inkar etmediği yere aittir.
Sarılabilsek sadece sarılıp öylece kalabilsek.
Benim bir şeye ihtiyacım yoktu. Her şeyim sendin.
Acı, üç harf. Yazılması ve okunması çok kolay ama yaşaması çok zor.
Serçe kadar yüreğimin, gökyüzü kadar sancısı var bu gece.
Yüreğin ne kadar inkâr etse de sevda hiçbir zaman gerçekleri örtmez.
Ne kadar inkâr edersen et hissettiğin yere aitsin.
Sarılabilsek ve yalnızca öylece kalsak. Hiçbir şeyi umursamadan.
Güneşin doğuşuna hiç şahit olmayanlar güneşin batışını romantizm sanırlar.
İnsan yüreğinin inkar etmediği yere aittir.
Kahrolsun yan yana olmadığımız her yer.
AŞK acısı taşımayan yürek ya deliye aittir ya ölüye.
Gönül yorgun düştüğünde yürek dilsiz kalır.
Sen olunca kalabalık oluyorum. Sakın bırakma ellerimi. Sakın bırakma yüreğimi. Bütün bir ömür seninle geçmeli.
Seni o kadar çok seviyorum ki; yıldızlar geceyi, ağaçlar yeşili, çiçekler güneşi bu kadar sevemez.
Seni sevmenin bir sınırı yok. Koşulsuz şartsız, sorusuz sualsiz, limitlerim olmadan aşığım sana.
Beyaz hızlı kirleniyordu, siyah ise hep suçluydu. Şimdi ben bir gökkuşağı oluyorum sana karşı. Bütün renklerin duygularını taşıyorum göklerden sana.
Bir fırtınaya aşık oldun ve gerçekten bu fırtınadan yarasız ayrılacağını mı düşündün.
Aramızda sanki sessizlik okyanusu var. Ve ben bu okyanusun içerisinde boğulmaktan çok korkuyorum.
Bu hikayede ben şairim sense şiir!
Ellerinin ellerime dokunmadan ruhuma dokundu sevgili.
Hem benim olmak istiyorsun hem de özgür olmak. İkisini aynı anda olamazsın.
Bir gün sabah sabah kapıyı vursam, Kim o dersin uykulu sesinle içeriden. Saçların dağınıktır, mahmursundur.
Kim bilir ne güzel görünürsün sevgilim, Bir sabah vakti kapıyı çalsam, Uykudan uyandırsam seni, Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç’ten.
Aslında yaprak ağaçtan sıkılmıştı sonbahar bahane.
Evet aklımda hala o var, imkansız olduğunu bile bile.
Sadece bir kere gözlerine bakmak bu kadar etkiler mi.
Bir gün benden şikayet ettiğin ne varsa, özleyeceksin.
Yakın olmak istediğin insanlara uzaktan bakmak çok zor.
Seni ne kadar çok sevdiğimi, biri seni sevince anlayacaksın.
Öyle sevdim ki seni, beni gören herkes yerinde olmak istedi.
Seviyorum demekle olmuyor önemli olan o sevgiyi hissettirmek.
Birini sevmek için nedenin yoksa onu gerçekten seviyorsundur.
Güneşte demlerim senin çayını, yüreğimden süzer öyle veririm.
Bazen insan öyle özlenir ki. özlenen bilse, yokluğundan utanır.
Bazen dünyanın en zor mesleğidir kendi duygularına tercüman olmak.
Bazı insanlar seni çok iyi anlıyor. Hem de çok iyi. Ama uzaktalar.
Kalbimde kalbine yok bile kinim bence artık sen de herkes gibisin.
Milyonlarca ses tonu var ama sadece birisini duyduğunda aptallaşırsın.
Ölüler, yaşayanlardan daha çok çiçek alır, çünkü pişmanlık minnetten daha güçlüdür.
Acılarıma sabır ve zaman sürdüm şimdi geçmelerini bekliyorum. İmkânsızı beklemek gibi.
Bakmayın öyle tabii ki de ağlamıyorum, gidenin ardından su döküyorum.
Sen varken benim hiçbir şeye ihtiyacım olmuyor. Tek umursadığım gerçek sensin.
Aslında yaprağın derdi başkaydı. Sonbaharı bahane etmişti sadece.
Hala aklımdasın bir yıldız kadar imkânsız olsan da.
Benden şikâyet etsen de her şeyimi özleyeceksin.
Yakın mı olmak istersin insanlara oysa uzaktan çok daha rahatsın onlarsız.
Bazen küçük bir mimik bile beni ona bağlayabilir.
Benim bir şeye ihtiyacım yoktu. Her şeyim sendin.
Saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar kırgınım sana.
Eğer aşk yalansa acısı neden bu kadar gerçek.
Saçının bir teline dünyalar feda olsun kalbin hep benimle dolu olsun.
Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.
Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be oğlum.
Kırdıysa sessiz kal sessizliğinden kırıldığını anlamıyorsa onsuz kal.
Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin.
Ya Rab bana cism ü cân gerekmez cânân yoğ ise cihân gerekmez.
Allaha emanet ol dedi ve gitti. Güldüm. Zaten ondan başka kimim var ki? Dedim.
Sert rüzgârlar karanlık geceleri severmiş aynen benim seni sevdiğim gibi.
Allahım canımı bir sonbahar günü al ki o vefasız getirecek bir gül bile bulamasın.
Şurama batan diyor şair. Şurama batana özlem demeselerdi bıçak derdim.
Her gün, her saat, her dakika, her saniye; aklıma gelen ilk isim senin ismin oluyor. Sen benim zaman kavramım oldun sevgilim. Zamansız yaşayamaz insan.
İkarus güneşe çok yakın uçtuğu için yakmış kanatlarını. Ama sevdasından asla vazgeçmemiş. Ben de sana doğru geliyorum, sonumun ne olduğunu umursamadan ve asla vazgeçmeden sevdamdan.
Ellerini elime aldığım zaman aklımdaki tek düşünce: “Şu an rüyada mıyım? Yoksa gerçek mi?”
Seni görünce nefesim kesiliyor, yüreği hızla çarpmaya başlıyor. Seni her gördüğümde sanki ilk defa görüyormuşum gibi hissediyorum. Bu normal mi?
Sensizlik bir uçurumdan aşağı düşmek gibidir. Uçurumun dibi olmaz, sürekli düşersin. Çünkü uçurumun dibi olsaydı, sensizliğin de bir sınırı olurdu.
En güzel gün henüz yaşamadığımız gündür.
Özledim gözlerini, beş dakika uyan az. Çok değil, gözlerinin Kаbe’sindе bir namaz.
Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, affet senden habersiz aldığım her nefesten.
Utanırım, söyleyemem yaşadığım yalnızlığı, kelimeler yetmiyor ki; bu mu sevda dedikleri?
Kırma bе kalbimi! Nasıl оlsa bir gün durаcаk; seninki de, benimki de.
Ey gönüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudаklаr sebepsiz kurumaz, gönüldе bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sаrаrıp solmaz.
Ağlatan Leyla ise mahkum etme göz yaşını siliver gitsin. Ağlatan Mevla ise Mahrum etme göz yaşını salıver gitsin.
Baharın gelmesiyle taşlar yeşermez toprak ol ki sende renk renk güller açsın.
Denizde kalem kumdan kağıtlar yaptım: her yere seni seviyorum yazdım: ama sen aptaldın inandın: ben seni sevmedim, sana taptım.
Ne ölmek nefessiz kalmaktır, nede yaşamak nefes almaktır. Yaşamak; sevmeyi, sevilmeyi hak eden birinin kalbinde olmaktır.
Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu. Önce özlüyor, sonra ağlıyor, akşamları küsüyor, geceleri çok seviyorum. Özdemir Asaf
Ben utangaç bir kalbi taşırım geceden. Ben sana aşık olduğumu, ölsem söyleyemem. Özdemir Asaf
Aşk; bir bakıma sobaya dokunmak gibidir. Bir defa yanarsın, izi kalır. Sonra bir daha dokunmazsın, sadece yanına yaklaşırsın. S. Akın
Öyle bir zamanda gel ki, vazgeçmek mümkün olmasın. Orhan Veli Kanık
Gözyaşı acının ıslak imzasıdır.
Bu kentin en tenha yeri kalbimdir şimdi.
Şimdi ben mutluluğa müebbet yesem, kesin yarın af çıkar.
Ömrümün her gününde, asırlık elem saklı.
Kolumuzu ısırarak saatler yapardık küçükken, sanki zamanın canımızı acıtacağını anlarmış gibi.
Eskiden karanlıklardan ve yağmurlardan korkardım şimdi ise yağmurlar gözyaşım oldu, karanlıklar ise sırdaşım oldu.
Sen benim aşk ararken bulduğum değil, hiç aklımda yokken aşık olduğumsun.
Sonsuzluk istemiştim ben aslında; ama s’yi biraz sessiz söylemişim galiba.
Görücü usulü bir aşk istiyorum. Gördükçe göresim gelsin, görmeyince ölesim.
Unutma ki, yalnız olmak; yanlış yerde ve yanlış bir kalpte olmaktan iyidir.
Birini gerçekten sevdiğinde onun yaptığı hatalar senin hislerini değiştirmez
Girer rüyana ama ne onun bundan haberi vardır. Ne de hiç bir zaman olacaktır.
Sen benden çay istesen güneşte demler yüreğimde süzer ve sana öyle ikram ederim sevgilim.
Öyle çok özler ki insan bazen. Özlenen bile bazen yokluğundan utanç duyar.
Tercümanlık mesleğimdir benim. Her zaman yüreğimin sözlerine tercüman oluyorum.
Her ne kadar seni çok iyi anlayan insanlar da olsa yalnızlık içine işlemiştir.
Milyonlarca ses içerisinden yalnızca senin sesini duyduğumda aptallaşıyorum.
Yalnız olmayı yanlış insanlarla olmaya her zaman tercih ediyorum.
Girerim rüyana ve aşkımı anlatırım sana usulca. Sabah uyandığında yalnızca benim olurum aklında.
Birini gerçekten seviyorsan hatalarını görmemeyi de öğreneceksin.
Olur da bir gün özlersen başlatma gururuna; çık gel.
Evet aklımda hala o var imkansız olduğunu bile bile.
Bu nasıl ceza, silmeye çalıştıkça kazınıyorsun aklıma!
Sensizliği dinlemek sessizliği dinlemekten zor ama en zoru sensizliğin sessizliğini dinlemek.
Seni seviyorum diyenin sevgisinden şüphe et çünkü aşk sessiz sevgi dilsizdir.
Cama vuran her damlada bir tek sen varsın ne diyorum biliyor musun her gün yağmur yağsın.
Saniyeler sonra neler olacağını bilmeden yıllar sonrasının hayallerini kurduk.
Fani aşk yoktur aşkların hepsi baki olanadır. Tek fark şudur ki kimi sanatı görür kimi sanatçıyı.
Öyle yorgun ki hislerim. Artık sana karşı bir şey hissetmeye bile dermanı yok.
Güneşin buz tuttuğu yerde bir alev görürsen bil ki o yalnız ve yalnız senin için yanan kalbimdir.
Sen çölde açmış bir çiçek olsaydın seni kaybetmemek için ölene dek ağlardım.
Susmak kabullenmek değil cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa uzun yorgunlukları vardır.
Kahve aşk gibidir her ne kadar sabır ve özen gösterirsen tadı o kadar güzel olur.
Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı? Felekler yandı âhımdan murâdım şemi yanmaz mı?
Ekmeğime hoşçakal sürdün ya sen ben şimdi aşk karınla sana ne şiirler yazarım.
Duygularımı dile getirecek kelimeleri bulmak zor senin karşında, sana bakıyor olunca. Dilimden süzülecek kelimelerim kayıp, sevmek belki de büyük bir ayıp. Dile yapılan bir ayıp. Hükmünü yitiriyor dil, eros ilk okunu attığından beri.
Ağlayamıyorum, düğümleniyor gözyaşlarım boğazımda kalan kelimelerim gibi. İnancımı bağladığım sen, bu denli yıkıma uğratınca beni.
“Üzgünüm” diye başlayan bir cümle duyarsanız şayet, hazır olun! Cümlenin sonunda üzgün olan tek kişi siz olacaksınız.
Seni özlemek acı çekmekse o acıyı severek çekiyorum, seni sevmek günahsa hiç çekinmeden günaha giriyorum, sana tutkun olmak ölmekse al sana canımı veriyorum.
Gerçek aşk şans oyunları gibi. Hayali bile mutlu edebiliyor insanı; fakat tutturabilene ‘aşk’ olsun. Cemal Safi. Bırak, olumlu bedenlerde olumsuz aşk arama.
Gülmek için mutlu olmayı bekleme, belki de mutluluk gülüşünde saklıdır. Sakın ağlama gel ki bir yerlerde senin bir tek gülüşün için yaşayan biri vardır.
Saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar kırgınım sana.
Eğer aşk yalansa acısı neden bu kadar gerçek.
Saçının bir teline dünyalar feda olsun kalbin hep benimle dolu olsun.
Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.
Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be oğlum.
Kırdıysa sessiz kal sessizliğinden kırıldığını anlamıyorsa onsuz kal.
Aslında suçum yok Hâkim bey, ben de yakmak istemezdim bu şehri ama ne yapayım üşümesin sevdiğimin elleri.
Ne kadar seviyorsun dersen; o kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin. Nazım Hikmet RAN
Onun önce gözleri gelir aklına, sonra konuşması sesi ve gülüşü ve dersin ki iyi ki tanımışım seni sevgilim.
Ne ölmek nefessiz kalmaktır ne de yaşamak nefes almaktır. Yaşamak; sevilmeyi hak eden birine yaşamını harcamaktır.
Seni en çok hak edene değil, mahvedene gidiyor bu yürek.
Canı yanan sabretsin, canı yakan, canının yanacağı günü beklesin!
Bazen sadece seninle konuşsun istersin. Ama o herkesle konuşur, sana susar.
Kimseyi kırmayayım diyorum, bir de bakıyorum kendim paramparçayım.
Ya Rab! Halim sana âyan, söze ne hacet?
Seninle yaşlanılabilecek koca bir ömür varken neden yalnız kalmayı seçelim ki.
Hayattaki her sırrı çözdüm de sendekini çözemedim.
Duygusuzluğumun nedeni aşkının kalbimi taşlaştırmasından geliyor.
Öyle canım yandı ki bu dünyada bir daha gel deseler yanından geçmem.
İlk aşkım değildin ama her zaman en son aşkım olacaksın.
Senden öncesini ben de yaşanmamış sayıyorum. Hayata seninle yeniden doğmak da varmış.
Herkes bilsin istemiyorum. Utandığımdan değil nazar değmesinden korktuğumdan
Canımdan çok sevdim deme bunun için ciğerinin yerinden sökülmesi nefesinin kesilmesi gerekir.
Kalbim artık sana emanet. Ona ne kadar iyi davranırsan o kadar iyi yaşarım.
Her gece aklına gelen yüzü ve gülüşü sana iyi ki sevmişim dedirtiyorsa gerçekten de sevmişsindir.
Benim için ölmek nefessiz kalmak değil, sensiz kalmaktır.
Şu vakitten sonra ateş olsan, İbrahim’e bürünür bedenim.
Ne olur, mahşere bıraktığın o son duanda bana da yer ver.
Ey yâr ! Aşık olmak dua etmektir.Bir ömür boyu Amin’e var mısın ?
Kahrolsun yan yana olmadığımız her yer.
AŞK acısı taşımayan yürek ya deliye aittir ya ölüye.
Gönül yorgun düştüğünde yürek dilsiz kalır.
Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevdada boğulur.
Aynı şehirde sen varsın, ben varım, biz yokuz. Ne acı dimi.
Sen hep gülümse ki yüreğinin güzelliği gülüşlerinde canlansın