Anlamlı Facebook Sözleri, Anlamlı Facebook Sözleri Kısa, Anlamlı Facebook Sözleri 2015, Anlamlı Facebook Sözleri Facebook, Anlamlı Facebook Sözleri Twitter, Anlamlı Facebook Sözleri Whatsapp, Anlamlı Facebook Sözleri Güzel, En Güzel Anlamlı Facebook Sözleri Yeni, En Güzel Anlamlı Facebook Sözleri Kısa, En Güzel Anlamlı Facebook Sözleri 2015, En Güzel Anlamlı Facebook Sözleri Facebook, En Güzel Anlamlı Facebook Sözleri Twitter, En Güzel Anlamlı Facebook Sözleri Whatsapp, En Güzel Anlamlı Facebook Sözleri Yeni, En Güzel Anlamlı Facebook Sözleri instagram
Seni benim kadar sevenler, sana benim kadar hasret kalsın.
Başını göğsüme yasladığında tek bir düşmanım vardır: geçim giden zaman.
Kalbim seni unutacak kadar adi ise ellerim onu parçalayacak kadar asildir.
Üstüne `seviyorum` yazdığım bir kâğıttan, sandal yapıyor, dereye bırakıyorum. ister yüzsün, ister batsın, ister bir çalıya takılsın o kağıt sandal, hep derenin bir yerinde olacak biliyorum…
Önce düştüğümde kalkmayı öğrendim sonra aleve dokunduğumda acıyı sevmeyi öğrendim sevilmeyi sonra terk edilip beklemeyi sayende unutulmayı da öğrendim her şeyi öğrendim de yalnız unutmayı öğrenemedim…
Gece midir insani hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?
Eğer çölde bir çiçek olsan; seni kaybetmemek; için gözyaşlarımla sulardım Eğer gözümdeki bir damlayan olsaydın; seni kaybetmemek; için hiç ağlamazdım…
Gün bir gün, sevdalanmış geceye gecede yakamoz düşürmüş denize o günden bugüne geceyle gündüz ayrılmaz olmuş ta ki güneş tutulup gölge düşürene dek sevdalara…
Güller hep ellerinde açsın, ama dikenleri batmasın. Sevda hep seni bulsun, ama seni yaralamasın. Mutluluk hep yüreğine dolsun, ama beni unutturmasın.
Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben, Gözlerinin daldığı yerdeyim…
Yalnızlık gecelerin, ümit bekleyenlerin, hayal çaresizlerin, yağmur sokakların, tebessüm dudakların, sen ise yalnız benimsin bir tanem…
Gözlerin nehir, kirpiklerin köprü olsun, ben tam üzerinden geçerken ipler kopsun, düştüğüm o yer dudakların olsun…
Sarı giyer güneş olursun, mavi giyer deniz olursun, siyah giyer matem olursun, kim bilir belki bir gün, beyaz giyer benim olursun.
Sevmek ölmektir bence, ben de sevmiştim ölmeden önce.
Dünyan öyle bir kararsın ki, seni aydınlatan tek ışık gözlerim olsun
Bir gün bir rüzgâr eserse oralara… Benim sana olan sevgimi fısıldarsa kulağına unutma sende bana bir tutam sevgi yolla…
Kim bilir hangi aksam güneşle beraber bende söneceğim kim bilir hangi ellerden son suyumu içeceğim belki göremeden öleceğim fakat yinede seni ebediyen seveceğim.
Dünyada 2 renk gül olsun, biri kırmızı diğeri beyaz, sen beni unutursan kırmızılar solsun, ben seni unutursam beyazlar kefenim olsun.
Gül bahçesinde geçse de ömrüm, inan üstüne gül koklamam gülüm, seni koklamak olsa da ölüm, uğrunda ölmeye değer gülüm…
Bize Adıyamanlı derler biz kırmızı pabuçlu kızlarla dans etmeyi bilmeyebiliriz ama şahinin yuva yapamadığı yerlerde ölümle dans edebiliriz…
Sen çölde tek bir çiçek olsaydın seni kurutmamak için ömür boyu ağlardım prensesim.
Öyle karanlık olur ki bazen hayat bin ışık yaksan bir damla aydınlık bulamazsın. Ama çok sevdiğin birinin gülümsemesiyle unutursun.
Sen bazen en zifiri karanlık gecemin güneşi, sen bazen yaşanacak hayatin cesaret verecek mutluluk yani, sen bazen ve her zaman sevgimin tek nedeni…
Sert rüzgârlar karanlık geceleri severmiş, aynen benim seni sevdiğim gibi.
Seni düşünür, seni özlerim, sevgilerin özlemlerin derinliğinde ne olur kir şeytanin bacağını birken beni hatırla, bir sonbahar serinliğinde…
Sevgimiz yavaş yavaş süzülen çisil yağmur gibi ama ırmakları taşıran cinsten…
Yanında benden yakın başka biri de olsa, her şeyi inkâr etmiş inandırmış olsan da ve ona duygulanmış sevdalanmış olsan da, biliyorum bu gece beni düşüneceksin.
Utanırım, söyleyemem yasadığım yalnızlığı, kelimeler yetmiyor ki, bu mu sevda dedikleri.
Yaprak döken gençliğimin satir aralarında altı kırmızıyla çizilmiş ve tırnak içine alınmış suskunluğumun bas harflerisin.
Kalem olsa dünyadaki bütün ağaçlar ve bütün denizler mürekkep olsa senin şiirini yazamam yinede…
Yıllar vardır nasıl geçtiğini bilmezdim, bir gün vardır yaşamın anlamını değiştirdi bana dair; hissetmediğimi, bilmediğimi yaşattı, iste o ani senle yaşadım senle sevdim.
Rüyalarını gül yapraklarıyla yatağını papatyalarla süsledim, üzerini sevgiyle örtüp tüm kâbusları aldım ki en güzel rüyaları sen göresin…
Aşk bir elma sekeridir. Şekeri yersin sapı kalır…
Ben seni dün sevmedim, çünkü dün bitti. Ben seni bugün sevmedim çünkü bugün bitecek. Ben seni yarın sevdim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek…
Yanağına konan kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde o bir damla serinliği biriyle paylaşmak istediğinde yönünü rüzgâra dön yeter. Çünkü ben o rüzgârdayım…
Sen elimden tutunca, deniz basardı içimi. Sen elimden tutunca, yüreğim yeşil yosunlara takılıp günlerce dip akıntılarının peşi sıra gitmek isterdim.
Şeytan bile beklememiştir bir günahı, benim seni beklediğim kadar!
Al ömrümü koy ömrünün üstüne, senden gelsin ölüm başım üstüne…
Önemli olan seni sana nasıl anlattığım değil, seni başkalarına nasıl anlattığım. Duy, kendini kıskanırsın yemin ederim!
Kimse seni sevmiyor diye üzülme, çünkü kimse sevmeyi bilmiyor!
Kanatlanan yüreğin aşamayacağı engel mi var? Ben karanlıkta da açarım tomurcuklarımı. Yeter ki aşkını benden esirgeme.
Bir kuş olduğunu hayal et ama uçma uçarsan senin kanadın benim kalbim kırılır.
Gece yatağına yattığında hangi hayal sana uyumayı unutturuyor ise gelecek sana onu yaşatsın.
Hani derler ya gökyüzünden her yıldız kaydığın da dilek tut ben her tuttuğum dilekte seni diledim bak gökyüzün den bir yıldız daha kaydı yine seni dileyecektim ki kayan yıldız değil ben mişim ve seni dileyemedim çünkü son nefesimi almışım be sevgili…
Önce kimseye güvenmemeyi öğrenirsin. Sonra duygularını belli etmemeyi ve sevdiğin insanlardan korkmayı öğrenirsin. Böylece büyürsün işte…
Konuşacaksan öyle bir konuş ki, inanayım. Ağlatacaksan öyle bir ağlat ki, susmayayım. Gideceksen öyle bir git ki, ölümüne unutayım. Ama seveceksen öyle bir sev ki konuşsan da, gitsen de, ağlatsan da seni yüreğimde yaşatayım…
Sen hayata ne verirsen hayat sana senin verdiğini geri verir. Ben hayata ne verdim bilmiyorum ama hayat bana hiç ummadığım kadar değerli bir şey verdi: Seni
Seni seviyorum dediğin zaman yalan söylüyor olsan bile o sözü dünyanın bütün gerçeklerine değişmeye hazırım bir tanem
Olmasa mektubun, yazdıkların olmasa, kim inanır senle ayrıldığımıza. Sanma unutulur, kalp ağrısı zamanla, her şeyi unutarak yaşanır sanma.
Mazi kalbimde bir yaradır. Bahtım saçlarımdan karadır. Beni zaman zaman ağlatan, işte bu hazin hatıradır.
Yerin seni çektiği kadar ağırsın, kanatların çırpındığı kadar hafif… Kalbinin attığı kadar canlısın, gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç… Sevdiklerin kadar iyisin, nefret ettiklerin kadar kötü… Ne renk olursa olsun kaşın gözün, karşındakinin gördüğüdür rengin…