Acı Sözler sayfamızda sizler için En Güzel En Duygusal ve Anlamlı Acı Sözleri hazırladık.Acı Sözler Sayfamızdaki Anlamlı ve Duygusal Acı Sözleri dilediğiniz gibi sosyal medyada Facebook,Twitter,İnstagramda paylaşabilirsiniz.
Her bir yaranın merhemi bulunur! Dertler çeke çeke kader unutulur!
Sebepsiz gidişlerin mahkumu iken firari yüreğim vuslatın sonu kavuşmak ise eğer her anına eyvallah. SEVGİLİM.
Erkeklerin kalbi pazar gibidir giren çıkan belli olmaz. Kızların kalbi mezar gibidir giren bir daha çıkmaz.
Seni seviyorum diyenin aşkından şüphe et. Çünkü; Aşk sensiz ve dilsizdir.
Gözlerinde hayat bulur gözlerim hep seninle olmak ister kalbim.
Neden sevgililer günü var da yalnızlar günü yok? Biz daha kalabalığız.
Seni seviyorum diyen dillere değil, senin için ağlayan gözlere inan.
Ecelle sözlü kaderle nişanlıyız! Tesadüfen doğduk ama yaşamak zorundayız!
Her ne olursan ol dedim sen şeref yoksunu olmayı seçtin.
Başkalarını avutmakla kendi acılarını unutursun.
Yaptıklarıyla küçülenler, laflarıyla büyüdükleriniz sanmasınlar!
Hatırlayıp da üzüleceğine, unut da yüzün gülsün.
Ayrılık, sevdanın merhemi olduğu gibi öfkeyi de kini de azaltır.
Anladım ki; benim içimi cız ettiren, ona vız geliyor.
Bir düşmanı bağışlamak, bir dostu bağışlamaktan daha kolaydır.
Bazı yıkılışlar daha parlak kalkınışların teşvikçisidir.Ne güneşi istiyorum karanlığıma, ne de yıldızları istiyorum gece yarılarında. Çok değil, bir tek seni istiyorum yalnızlığıma.
Hep şerefe deyip kaldırırdın kadehi, ben ise hep mutluluğa kaldırırdım. Senin şerefe ihtiyacın vardı, benim ise mutluluğa.
Unutma ki; Nefret ve Kin’in ertesi pişmanlıktır. Ve her canlıya ölüm vardır. İnsan ölür ama ölmeyen insanlıktır.
Seni aklıma getirecek o kadar çok şey varken, seni yanıma getirecek hiç bir şey yok.
Aramızda bir harfin lazımı olur sevgilim? Ha g’ittin’ Ha ‘ittin’.
Bir köpeğin dostluğu, bir dostun köpekliğinden iyidir.
Ona sarılıp, kulağına dakikalarca ‘beni hiç bırakma’ diye fısıldamak istiyorum.
Sakın yalnış anlama kendimi yitirmiş değilim. Sadece sende kayboldum o kadar.
Duyduğuma göre benden nefret ediyormuşsun? Seni düşünecek vaktim olsaydı inan bende senden nefret ederdim.
Sevmek mi? Hiç duymadım ki. Gülmek mi? Çoktan unuttum. Yaşamak mı? Oda ne. Aşk mı? Büyük bir yalan. Yalnızlık mı? İşte o benim dünyam!
Bir gül olmak isterdim! Neden mi? Beni koparıp kokladığında vücudunun derinliklerine girip bir daha oradan çıkmamak için?
Uğrunda ölmedim! Uğrunda ölünecek sandığım biri için yaşadım hep.
Herkes dostum olamaz! Hayat benim kimse karışamaz, aşka gelince bir kere sevdim bir daha işim olmaz.
İtle köpekle uğraşacak vaktim olsaydı veteriner olur, insan gibi görünen hayvanları tedavi ederdim.
Bir süre sonra anladım ki; Vazgeçilmez olan sen değilsin. Vazgeçmeyi bilmeyen benim.
Uzatma ellerini. Uzak olsun, istemez. Benden aldıklarını vermeye gücün yetmez.
Seni en çok hak edene değil, sefil edene gidiyor bu yürek.
Boş yere canı yanmaz insanın. Ya bir eksiklik vardır geleceğe dair yada bir fazlalık geçmişten gelen.
Kimseye dur diyemem, huyum böyle giden için üzülemem! O, bensizliği seçiyorsa, bende onsuzluktan bir şey kaybetmem.
Değer verdiğin insanların verdiğin değere layık olmadıklarını anlarsan, sakın sen üzülme, bırak layık olamadıkları için onlar üzülsün.
Gerçekten seven insan hiçbir şeyi mazeret etmemeli. Seviyorsa söyleyebilmeli, söyleyemiyorsa sevmiyordur bitti.
Her şeyi içine atarsın da kendini atacak yer bulamazsın.
Yalnız olmak, yanlış bir kalpte olmaktan iyidir.
Ben de sana verilecek günah bile kalmadı haberin olsun.
Özür dilerim gözlerim. Ben sevdim sen ağladın.
Bedenin yükünü ayaklar taşır, ruhun yükünü ise yürekler.
Sen benim gözümün nuru bir tanecik hainimsin.
Sadece mutlu olmayı isteseydik olurduk ama biz hep diğerlerinden daha fazla mutlu olmayı istedik ve hep diğerlerinin daha mutlu olduğunu zannettik.
Tenine dokunmadan, avuçlarını kavramadan da seni sevebilirim. Çünkü istediğim tenin değil, yüreğin.
Yürek söz vermişse dönülmez. Yâre gönül vermişse inkar edilmez. Bizde yürek zedelenir ama sevgiliye ihanet edilmez.
Ağacın yaprakları gibi döküldük seninle ayrı yerlere. Oysa ne hayaller kurmuştuk aynı dalın üzerinde.
Birisini unutmak zorundaysanız, bunu sindire sindire yapın. Çünkü aklın zamansız öldürdükleri, yürekte amansız dirilir.
Çocuk olsam yeniden. Bir tek düştüğüm için acısa içim, ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece.
Duruyorsam sebebi var. Susuyorsam nedeni var. Herkes rahat olsun her şeyin bir zamanı var.
Ey Hayat! Daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim senin uğruna kaybettiklerimin bedelini.
Beni bırakıpta terk edenleri ne olursa olsun unutacağım. Aşkıma karşılık vermeyenleri bende onlar gibi bırakacağım.
Sırtından vurana kızma, ona güvenip arkanı dönen sensin. Arkandan konuşana da darılma, onu insan yerine koyan yine sensin.
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. “O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü.
Her tesadüf bir başlangıçtır; finali sen oynarsın, perdeyi kader kapatır.
Seni affedecek kadar olgunum ama tekrar güvenecek kadar aptal değilim.
Kendi kendime konuştuğum kadar, kimseyle konuşmuyorum. Sebep delilik değil, sadece bilirim ki insanı sadece en iyi kendi dinler.
Belki hiç bir şey yolunda gitmedi ama; hiçbir şey de beni yolumdan etmedi!
Sanmayın ki mutluyum. Attığım her adımda eceli bekliyorum, konuştuğum her kelimede ölümü sayıklıyorum.
Nokta koyduysan bir kere, çevirmeyeceksin onu virgüle. Ne soru kalmalı ne de tek bir soru işareti geriye.
Ve öyle bir konuş ki bir şehir gibi mesela İstanbul gibi de ki ölümüne kadar seveceğim seni.
Beni hep yanlış anladın zaten sen. ‘Geleceğim’ ol demiştim, ‘gel ecelim’ ol değil.
Sevmek; saatlerce öpüşmek değil. Öpmek için saatlerce düşünmektir.
Ne çok isterdim bir atkı olmayı üşüdüğünde boynuna sarılmayı benimki de hayal işte.
Önce sevdiğin terk eder seni ardından uykun. Sonra ne sevdiğin gelir ne uykun!
Şu dünyada iki tane kör gördüm biri biri seni sevipde görmeyen sen biride senden başkasını görmeyen ben.
Öpüşmenin aşk sanıldığı bu devirde yalnızlığım ile gurur duyuyorum.
Sev ama mevsimlik olmasın! Yazın açıp, kışın solmasın.
Sevenler değer bilseydi eğer bu dünya cennet olurdu güzelim.
Yalan dünyanın ipine takılmışız, kurtulalım derken hep dolanmışız!
Bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma ben hep gülerim ve gülerken kimse yalan olduğunu anlamaz.
Dünya unutursa dönmeyi, rüzgar unutursa esmeyi, aşıklar unutursa sevmeyi, belki o zaman unuturum seni.
Ey sevgili sen nereden bileceksin ki her gece seni silahımın şarjörüne doldurup defalarca yüreğime sıktığımı. Söyle nereden bileceksin?
İnsanların arkasından konuşabilen üç kuruşluk insanlara bir tek sözüm var; Bozuk para daima ses çıkarır.
Gözlerine baktığımdaki hissettiğim duygunun..Allah belasını versin…
Nikâh masasına oturdun işte, dayanmak çok zormuş böyle sevince, sana mutluluklar, sözüm kardeşçe, at artık imzanı, git bir an önce.
Şu anda uğruna ağladığınız kişi bir başkasıyla gülüyor..
Bilir misin en sevdiğinin nefes aldığı bir şehre en sevilmeyen olarak uyanmanın verdiği acıyı?
Şimdi söndü ışık sustu dudağımdaki sen çalan ıslık. Dünya ahiret acımsın artık.
Bir göz bir göze neler anlatır bilmem ama; bir söz bir gözü yıllarca ağlatır.
Gönül kapılarımı sonuna kadar açtım. Kaderime söz verdim seni alnıma yazdım. Aşkın bir alev olsa yakar mı bu canımı? Uzanamam ben sana bu acıtır canımı.
Üç kelimeden fazla gelemedim sana, aşk’tın acı’m oldun… (Alaattin Çağıl)
Ne zor değil mi yüreğinde aşk diye taşıdığına yabancı olmak. (Alaattin Çağıl)
Ağlama anne benim için ağlama, bende herkes kadar aldım acılardan. Ağlama anne benim için ağlama bende herkes kadar yandım.
Kapalıydı kapılar, perdeler örtük silah sesleri uzakta boğuk boğuk bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük bu gün de ölmedim anne.
O gitti bir daha dönmez artık. Bilmez acı çektiğimi, bilmez onsuz hayallerde yaşadığımı, bilmez yüzümdeki gülücüklerin sahte olduğunu.
Ve bir gün her şeye sen de alışacaksın. Dilin varmayacak yalnızım demeye. Unut artık bildiğin bütün şarkıları. Yalnız yaşa ve hazırlan yalnız ölmeye…
Keşke yalnızlığım kadar yanımda olsaydın keşke yalnızlığımla paylaştığımı seninle paylaşsaydım keşke senin adın yalnızlık olsaydı ve ben hep yalnız kalsaydım.
Ağla yaralı kalbim, her şey yalan ağla, bir avuç küldür elde kalan. Artık savrulup gitsen de rüzgâra ağla, mazidir şimdi senin olan. Yaralı yaralı kalbim dokunduğun el yalan, sakındığın gül yalan, sel akar kum olur geriye kalan.
Aynı kitapları okur, aynı filmleri izler, aynı müzikleri dinlerdik. Herkesten farklıydık biz, biz gerçekten ayrıydık. Şimdi ne okusam, ne izlesem, ne dinlesem hemen elim telefona gidiyor sonra o eskidendi diyorum çünkü biz artık gerçekten ayrıydık.